Ana içeriğe atla

Şerbet

 


 Şerbetin bizdeki yaygınlığını anlamak için hâlâ kullanmakta olduğumuz deyimlere göz atmak yeterli olacaktır. Latif havayı tarif ederken “şerbet gibi” deriz. Son nefesini verene “ecel şerbeti” içirir, kan kusan mağrur kişiye “kızılcık şerbeti”. Dalkavuğa ise “nabza göre şerbet” verdiririz.

Avrupa şerbetle bizim sayemizde tanıştı. İtalyanlar “sorbetto” dediler, Fransızlar “sorbet”. İngilizcede “sherbet” oldu, Almancada “scherbet”. Bize ise Arapça “şurb” kökünden geldi. Tıpkı şurup, meşrubat, şarap kelimeleri gibi.

Osmanlı’da şerbet, ferahlığın, şifanın ve müjdenin habercisiydi. Günümüzde ise ne yazık ki gazlı meşrubat sanayiinin acımasız rekabet anlayışı sebebiyle bu güzelim kültürümüz, her geçen gün biraz daha unutuluyor. Bir zamanlar yüzlerce çeşidi üretilen şerbetlerin, günümüzde sadece ismi biliniyor.


(YEDİKITA DERGİSİ 2020 Mayıs)

Yorumlar

  1. Ramazanda şerbet satılıyor neyse ki. Fazla tatlı olmadıkça seviyorum ben. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben kendi yaptığım vişne suyuna kabuk tarçın ve karanfil atıyorum, şerbet oluyor.
      :)
      Şekerini istediğin gibi ayarlayabiliyorsun.

      Sil
  2. Çok severim, yazı da şerbet tadında olmuş, teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      Hoş geldiniz. Fotoğraftaki şerbeti size ikram edelim o zaman. :)

      Sil
  3. reyhan ve demirhindi şerbetleriiii :) bir de toprak kuruyunca yağmur yağarsa şerbet diyorlar :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

İzleyiciler