İşi, çöplükler ve mezbelelikler ile uğraşmak olan kimsenin, temiz bir elbisesi olsa, bu elbesisini giydiğinde, o pisliklerle artık uğraşmaz, o pisliklere yaklaşmaz. Elbisesi daha kıymetli olduğunda ve onu giymiş olduğunda, bu kimse o nisbetle o pisliklerden kaçınır ve kaçınmasının, sakınmasının derecesi artar. İşte namaz kılan kimse de böyledir. Çünkü o namaz kıldığında takva elbisesini giymiştir. Zira o, Allah’ın huzurunda durmakta ve tıpkı heybetli bir hükümdarın gözü önünde, huzurunda bulunan kimse gibi, sağ elini sol elinin üzerine koymuştur. Takva elbisesi, kalbe nisbetle, altınla yaldızlı ipek elbisenin bedene nisbetinden daha yüce, en hayırlı bir elbisedir. Artık böyle bir elbise giyinmiş kimsenin fuhuş ve münkerât pislikleri ile bilfiil uğraşması imkânsız olur. Hem sonra namaz, her gün devam etmektedir. Dolayısıyla bu, takva elbisesi ile giyinik olma durumu da devam etmektedir. Binâenaleyh bu kişinin, fuhuş ve münker pisliklerinden sakınması da devam etmektedir. ...