Heva ve heves ipiyle yapılan şeylerin başı tatlı olsa da sonu acı ve ıstırap yüküyle sonlanır.
Tasavvuf ehli, dünyayı gurbet diyarı olarak tanımlar.
İnsan, gurbette yabancıdır, dolayısıyla içinde bir huzursuzluk hâli mevcuttur. Bu bakış açısıyla, dünyada insanın kaim bir mutluluğundan söz edilemez. Çünkü insan, asıl hakikatinden uzaktadır. Dolayısıyla bütün mutluluk arayışlarına rağmen daimi bir mutluluktan söz etmek mümkün değildir.
Arif Öztürk
(İNSAN VE HAYAT DERGİSİ)
Arif Öztürk
(İNSAN VE HAYAT DERGİSİ)
hımm inşallah böyle değildir yaaa :) bizim arif öztürk :)
YanıtlaSilÖyle. Müslümanlar zaten dünya da mutlu olamaz. Hakikati bilerek insan nasıl gölgesiyle mutlu olabilir ki?
SilMüslüman olmayanlar da, farkında olmasalar da acılar içinde yaşıyor bence. Sürekli bir arayış içinde olduklarına göre. Hiçbir şey onları tatmin etmiyor. Çılgınca haram, helal eğlence peşindeler. Halbu ki; "(Onlar) O zâtlardır ki, Allah'ın zikriyle kalpleri mutmain olduğu halde imân etmişlerdir. Haberiniz olsun ki, Allah'ın zikriyle kalpler mutmain olur." (Rad Suresi 28)
Bunun dışında hiçbir şey insanı mutlu edemez.
Evet bildiğimiz Arif bey.
orleans cinayetlerini okuyabilirim. abdilhamitin polisiye merakı ünlü :)
YanıtlaSilYine de mutlu olmak istiyoruz sanırım.
YanıtlaSilAhiret'te oluruz inşaallah. :)
SilDünyada çok insan acı çekiyorken zulme uğrarken bir şey gibi mutlu olamaz da zaten insan. Sadece kendilerini kandırıyorlar. Her şey gelip geçici.
YanıtlaSilDünya malına niye bu kadar haris olur insan anlayamıyorum. Birilerinin ölümüne varacak kadar.
Sil