Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yetim

        Giyim kuşam ve elbise ile süslenmiş bir bedenden, edep ve hayâ ile süslenmiş bir beden daha makbuldür. Yetim, annesi veya babası vefat eden değil, ilim ve edepten, fazilet ve kemâlden mahrum kalan kimsedir.   Hazret-i Ali (k.v.)

Gerekir

  Bir olan Yaratıcı'ya inandığımız halde, nasıl olur da karşımıza çıkan hâdiseleri ya da kişileri veya maddeyi rastgele sayabiliriz. Karşıma biri çıkmışsa, o benim için ya bir ibrettir, ya bir imtihandır veya bir hasenât sebebidir. Okuduğum bir kitap, müşâhede ettiğim bir manzara bana bir şeyler söylüyorsa; hayatıma giren her bir şeyi azami ölçüde değerlendirmem gerekmez mi?   Müfred

Kendini Aldatmak

  Şimdi bir kimsenin kendi kendini aldatması gibi büyük bir aldanış olmaz ve bu aldanış, başkalarının aldatmalarına benzemez. Çünkü başkalarının aldatması, üzerinde biraz düşünülünce anlaşılır ve giderilmesi için çareler aranır, fakat kişi kendi kendini kandırdığında, bunu gidermeyi beceremediği gibi, çare teminine de başvuramaz. Bulunduğu yer, zaten kendi düşüncelerinin son sınırıdır, ötesine geçemez. (SULTAN MURAD'DAN FATİH'E NASİHAT)  

Mutluluk

  Heva ve heves ipiyle yapılan şeylerin başı tatlı olsa da sonu acı ve ıstırap yüküyle sonlanır. Tasavvuf ehli, dünyayı gurbet diyarı olarak tanımlar. İnsan, gurbette yabancıdır, dolayısıyla içinde bir huzursuzluk hâli mevcuttur. Bu bakış açısıyla, dünyada insanın kaim bir mutluluğundan söz edilemez. Çünkü insan, asıl hakikatinden uzaktadır. Dolayısıyla bütün mutluluk arayışlarına rağmen daimi bir mutluluktan söz etmek mümkün değildir. Arif Öztürk (İNSAN VE HAYAT DERGİSİ)

Nasreddin Hoca (Rah.)

1284 yılında, bugün Nasreddin Hoca'nın (Rah.) vefat ettiği günmüş. Ben de bir fıkrasıyla rahmetliyi anmak istedim.   Bir gün Hoca dağdan mı geliyormuş, bağdan mı? Değirmen başına inince: "Şu ihtiyarı çiğneyip geçmeyeyim!" demiş. Değirmencinin de değirmenin suyu çekileli, adam yüzü gördüğü mü var! Bizimkini görünce deli, divane olmuş: "Yel mi attı Hocam, sel mi attı seni buralara?" diye yürekten karşılamış. Konmuşlar, konuşmuşlar; kâh şu daldan, kâh bu daldan derken, akşamı bulmuşlar. Hoca, "yolcu yolunda gerek!" deyip de doğrulunca, değirmenci: "Efendi, yolun düşmüşken, şu bizim eşekleri de köye bırak. Hem birine binersin, ayağın yerden kesilir?" demiş. Hoca, değirmenin eşeklerini önüne katmış. Az gitmiş, uz gitmiş; kör şeytan kalbine girmiş: "Sakın, sağa, sola sapan olmasın!" Deyip bir saymış, dokuz eşek! Gözlerine inanamamış: "Acep biri hangi cehenneme gitti?" deyip eşekten inmiş; bir bir eliyle saymış ki; on eşek! Az gi

İlim

İlm bir lücce-i bî sâhildir. Anda âlim geçinen câhildir. Nâbi (SAHİLSİZ DENİZ) Hayriyye'den Seçmeler  

Muayede

Zuhrul-âbidin'de denilmiştir ki, mü'min için beş bayram vardır:   BİRİNCİSİ: Hafeze meleklerinin günah yazmadığı her geçen gün. İKİNCİSİ: Dünyadan ayrılırken îman ve şehâdetle ayrılındığı ve şeytanın hîlesinden korunulduğu gün. ÜÇÜNCÜSÜ: Sıratı geçtiği, kıyamet korkularından emin olduğu ve zebanilerin elinden kurtulduğu gün. DÖRDÜNCÜSÜ: Cennete girdiği ve cehennemden emin olduğu gün. BEŞİNCİSİ: Rabbisine nazar ettiği gün.     (MİFTÂH-ÜL KULÛB)

Kurban Bayramı Arefesi

  Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; Kim Kurban Bayramı arifesinden bir gün önce oruç tutarsa, Allah ona Hz. Eyyûb'un karşılaştığı belâlara karşı sabrederek kazandığı sevap kadar sevap verir. Arife günü oruç tutana da Ulu Allah, Hz. İsa'nın ki kadar sevap verir."   (MÜKÂŞEFETÜ'L KULÛB)    

Aklınızda Olsun

Bir şeylere sıkı sıkıya tutunmayın. Sahip olduğunuz şeylere, "evrenin" size geçici olarak emanet ettiği şeyler gözüyle bakın - bütün her şeyi sizden her an geri alabileceği aklınızda olsun.   Rolf Dobelli (HATASIZ DÜŞÜNME SANATI)       Cümle bence şöyle olmalıydı. :) Bir şeylere sıkı sıkıya tutunmayın. Sahip olduğunuz şeylere, "Cenab-ı Hakk'ın" size geçici olarak emanet ettiği şeyler gözüyle bakın - bütün her şeyi sizden her an geri alabileceği aklınızda olsun.    

Riyâ

Eğer mükellef riyâ için namaz kılmış olsa, namazı şer’an sahih olmaz, yeniden kılması gerekir. Bunun böyle olduğu açıktır. Çünkü eğer insan, hem namaza, hem serinlemeye niyet ederek abdest alırsa, namazının sahih olmayacağı ileri sürülmüştür. Ya, namaz kılarken, hem Allah rızası, hem başkasına riya niyeti taşıyan kimsenin durumu nasıl olur?     Fahruddîn Er-Râzî (rah.) (TEFSÎR-İ KEBÎR)  

Münâfıklık

    İki kişinin darıldıktan sonra birbirlerinin ayıplarını açıklamaları, münâfıklık alâmetidir.     İmam Şâfi hazretleri (rh.)      

Ey Âşık!

    Cihan bağında ey âşık! Budur maksud-u-ins-ü-Cin, Ne senden kimse incinsin, ne sen bir kimseden incin..      (MİFTÂH-ÜL KULÛB)    

İzleyiciler