İki farklı arı aynı yerden gıda alır. Birinden bal çıkar diğerinden zehir...
İki cins ceylân aynı yerden su içerler. Aynı ottan yerler. Birinden misk, diğerinden pislik çıkar.
İki kamış bir sudan (ve sazlıktan) beslenir. Birinde şeker ve tat vardır. Diğeri de boş bir kamıştır.
(Mesnevî-i Manevî-i Şerif)
İki cins ceylân aynı yerden su içerler. Aynı ottan yerler. Birinden misk, diğerinden pislik çıkar.
İki kamış bir sudan (ve sazlıktan) beslenir. Birinde şeker ve tat vardır. Diğeri de boş bir kamıştır.
(Mesnevî-i Manevî-i Şerif)
Mesnevi demişken, Mevlana hazretleriyle ilgili tefsirin dipnotunda geçen, mütercimin şu yazısını da paylaşmak isterim.
YanıtlaSilNey, nefesli çalgı âletlerindendir. Şunun iyi bilinmesi gerekir:
Mevlânâ Hazretleri, ney, rebap, tambur gibi çeşitli çalgı aletlerini çalmamış ve onlarla zikir etmemiştir. Mevlevi tarihine baktığımız zaman, ney, rebap, tanbur gibi çalgı aletlerinin çalınarak yapılan tören ve sema meclisleri, ilk defa on beşinci asırda ortaya çıkmıştır. İlk mevlevî bestelerinin bestelenmesi de aynı zamana rastlar. Bu tarih Mevlânâ Hazretlerinin yaşadığı dönemden 3-4 asır sonradır. Çalgı aletleri, Mevlânâ tarafından değil; gerçek aşk, vecd ve cezbeden yoksun olan bazı cahil kişiler tarafından zamanla Mevlevî tarikatına sokulmuştur.
Mesnevinin birinci beytinde geçen "Ney" kelimesi bizim bildiğimiz çalgı aleti olan ney değil; arif, âkil insan olan "mürşid-i kâmil" demektir. Mesnevî'nin "Dinle neyden nasıl anlatıyor, ayrılıklardan şikâyet ediyor" diye başlayan birinci beytinde geçen "Ney" den maksad'ın mürşidi kamil olduğunu, rahmetli Abidîn paşa dokuz türlü isbat etmiştir. Mevlânâ Hazretleri, ney çalmak, İlâhi okumak, oynamak, zıplamak, dans etmek, semâ dönmek şöyle dursun yüksek sesle zikir bile yapmazdı. O, zikri hafi yani gizli zikir ile meşguldü.
Bu konuda daha geniş bilgi için; Merhum Abidîn Paşa'nın 'Terceme-i ve Şerh-i Mesnevi Şerife c.1, s. 17-37'ye ve Evliyalar Ansiklopedisi c. 4, s.273' bakınız.
Mütercim.
Aslında hepimiz Mevlana’nın yaşarken bunları yaptığını biliyoruz. Ama olayın Aslı böyle değil. Bu yazdığını daha önce de duymuştum. Bu, topluma anlatılmalı.
SilDaha önce de bloglarımda paylaşmışımdır ama insanlara duyurulamıyor nedense. Bazı düğünlerde bile sema gösterisiyle açılış yaptıklarını duymuştum. Her şeyi aslından çıkarmak kasıtlı yapılan bir şey. Halk tarafından araştırılıp okunma alışkanlığı olmadığından da kolayca yutuluyor. Eğlenceye de meyil var zaten.
Silteşekkürleer bilgiler için :)
YanıtlaSilBen de teşekkür ederim, okuduğun için.
Sil:)
Acaba neden?
YanıtlaSilBu sualin cevabını siz biliyorsunuz.
Sil