Benim genelde düşündüğüm şeyler de pek olmaz. O yüzden fazla bir beklenti içinde olmamak mı lazım? Ama elimizde olmuyor. Şöyle olursa, diye düşünmekten kendini alamıyor insan.
Gençlik...Bu da bir rüya. Rüyaların en süslüsü, en şaşaalısı, en emel süsleyicisi. Hayat boyunca ancak bir kere görülebildiği için en aldatıcı olanı. Hüseyin Rahmi Gürpınar'dan.. Küçük bir katkıda bulunmak istedim paylaşım için teşekkürler :)
Uzun emelden bahsediliyor galiba. Bunun karşısına koyabileceğimiz şey ise ânın farkındalığı (ile yaşamak) Elimde olan bir kitaptan bir alıntı paylaşmak istiyorum izninizle:
Huş Der Dem:
Manası, her nefes alış verişte uyanık bulunmak, gaflette olmamaktır. Hak yolcusu her nefesini Allah İle huzur ve uyanıklık içinde alıp vermelidir. Bütün vakitlerini bir çeşit ibadet ve taat içinde geçirmelidir. Çünkü Allah’ın zikri ve itaati içinde geçen her nefeste kul Yüce Allah’a bağlanmış olur ve böyle nefesler diridir, canlıdır, feyizlidir. Gafletle çıkan ve isyanla harcanan bütün nefesler ölüdür, feyizsizdir, nursuzdur, tatsızdır. Gaflet anında insan Rabbiyle kalbinin bağını kesmiş olur.
Şah-ı Nakşibent (k.s.) der ki: “Bizim terbiye yolumuz, nefeslere varana kadar her anını uyanık geçirme üzerine kurulmuştur. Uyanık sufi, iki nefes arasını bile zikirle geçirir.”
Arifler der ki: Bu çok zor bir iştir. Ancak peşine düşenler ve zâtî zikre geçenler, onun mümkün olduğunu anlarlar. Çünkü bu hâli bizzat yaşarlar.
Hak yolcusu, elindeki ânı iyi değerlendirmelidir. Geçmiş zamanın derdi ve geleceğin endişesi ile eldeki ânını zayi etmemelidir. İşin en doğrusu, sık sık istiğfar etmelidir.
📚Arifler Yolunun Edepleri/Sf. 117-118/Seyyid Muhammed Saki El Hüseyni
Ne kadar iyi. Uzaktan her şey güzel görünüyor sanırım. Yakınına gidince de işler değişir. 😊
YanıtlaSilBenim genelde düşündüğüm şeyler de pek olmaz. O yüzden fazla bir beklenti içinde olmamak mı lazım? Ama elimizde olmuyor. Şöyle olursa, diye düşünmekten kendini alamıyor insan.
SilGençlik...Bu da bir rüya. Rüyaların en süslüsü, en şaşaalısı, en emel süsleyicisi. Hayat boyunca ancak bir kere görülebildiği için en aldatıcı olanı. Hüseyin Rahmi Gürpınar'dan..
YanıtlaSilKüçük bir katkıda bulunmak istedim paylaşım için teşekkürler :)
Teşekkür ederim katkınız için. :)
Silemelin olmucak işte rahat edicen yaşıycan sadece :)
YanıtlaSil:)
SilUzun emelden bahsediliyor galiba. Bunun karşısına koyabileceğimiz şey ise ânın farkındalığı (ile yaşamak) Elimde olan bir kitaptan bir alıntı paylaşmak istiyorum izninizle:
YanıtlaSilHuş Der Dem:
Manası, her nefes alış verişte uyanık bulunmak, gaflette olmamaktır. Hak yolcusu her nefesini Allah İle huzur ve uyanıklık içinde alıp vermelidir. Bütün vakitlerini bir çeşit ibadet ve taat içinde geçirmelidir. Çünkü Allah’ın zikri ve itaati içinde geçen her nefeste kul Yüce Allah’a bağlanmış olur ve böyle nefesler diridir, canlıdır, feyizlidir. Gafletle çıkan ve isyanla harcanan bütün nefesler ölüdür, feyizsizdir, nursuzdur, tatsızdır. Gaflet anında insan Rabbiyle kalbinin bağını kesmiş olur.
Şah-ı Nakşibent (k.s.) der ki: “Bizim terbiye yolumuz, nefeslere varana kadar her anını uyanık geçirme üzerine kurulmuştur. Uyanık sufi, iki nefes arasını bile zikirle geçirir.”
Arifler der ki: Bu çok zor bir iştir. Ancak peşine düşenler ve zâtî zikre geçenler, onun mümkün olduğunu anlarlar. Çünkü bu hâli bizzat yaşarlar.
Hak yolcusu, elindeki ânı iyi değerlendirmelidir. Geçmiş zamanın derdi ve geleceğin endişesi ile eldeki ânını zayi etmemelidir. İşin en doğrusu, sık sık istiğfar etmelidir.
📚Arifler Yolunun Edepleri/Sf. 117-118/Seyyid Muhammed Saki El Hüseyni
Teşekkür ederiz.
Sil